GeriCinsellik Yatakta roller değişiyor mu?
MENÜ
  • Yazdır
  • A
    Yazı Tipi
  • Hürriyet Twitter
    • Yazdır
    • A
      Yazı Tipi

Yatakta roller değişiyor mu?

""Öpüşmek" iki kişiyi dudaktan kalbe götürüyorsa, "sevişmek" de iki insanın birbirini sevmesi demek aslında..."

Toplumumuzda, kadınların her zaman aşkla seksi birbirine karıştırdıkları, erkeklerin ise çoğunlukla sadece seks istedikleri düşüncesi yaygındır. Fakat son yıllarda yapılan araştırmalar özellikle büyük şehirlerde bu fikrin artık kesinlikle geçerli olmadığını ortaya koyuyor. Kadınlar ekonomik anlamda özgürleştikçe, aralarında duygusal bağlılık yerine eğlenceli seksi tercih edenlerin sayısı artıyor.

Seksle aşkı birlikte yaşamak isteyen erkeklerin sayısı ise hiç de azımsanmayacak kadar artış gösteriyor. Diğer bir ilginç nokta ise uzun bir ilişki yaşamış olanların, bu ilişki bittikten sonra seks ilişkilerine, özellikle de tek gecelik maceralara daha yatkın olmaları. Psikologlar, bu durumu aşırı duygusal yoğunluk yaşayan kişilerin artık sadece rahatlamak, beyinlerini boşaltmak ve başka hiçbir şey düşünmeden bedensel tatmini yaşamak ihtiyacı içinde olmalarına bağlıyorlar.

Hepimizin kafasına zaman zaman takılan ve asıl merak edilen konu ise şu: Yatağa yalnızca seks amacıyla girmekle aşkı da yaşamak üzere girmek arasındaki fark ne? Sonuçta yapılan iş, aynı iş değil mi? Hayır, kesinlikle değil. Bu iki tip cinselliği birbirinden ayıran birtakım özellikler var. İşte bunlardan bazıları...

• Partnerinizle yalnızca fiziksel bir bağı paylaşıyorsanız, bu yalnızca seks yaptığınız anlamına gelir. Oysa sevişmek daha yüksek düzeyde, ruhsal ve duygusal bir bağ, bedensel doyumun yanı sıra zihinsel bir tatmin demektir.

• Bir kadınla bir erkek yalnızca seks yapmak üzere birlikteyseler, birbirlerinin iç dünyalarıyla ve kafa yapılarıyla ilgilenmezler. iki şeye dikkat ederler: Fiziksel güzellik ve yatakta zevk verme. Ateşli hareketler, fanteziler, çılgın deneyimler ve tecrübe beden ilişkisinin temelidir. Oysa aşk duygusunu paylaşan bir çift için seksin teknik kısmı değil, duygusal kısmı önemlidir. Akıl almaz erotik fantezilerin peşinde koşmaktansa hissederek dokunmayı, farklı pozisyonları denemektense aynı pozisyonda defalarca doyuma ulaşmayı tercih ederler.
• İçinde aşkın olduğu bir ilişki genellikle uzun sürerken, yalnızca sekse dayalı bir ilişki tek ya da en fazla birkaç geceliktir. Dolayısıyla bu tarz ilişkide çok daha "açık fikirli" olunabilir. Şöyle düşünün: Aşık olduğunuz ve değer verdiğiniz bir erkekle sevişirken kirli seks hayallerinizden bahsedemezsiniz çünkü hakkınızda yanlış izlenimlere kapılmasını istemezsiniz. Oysa yalnızca fiziksel olarak çekici bulduğunuz bir erkekle seks yapma imkanını bir kez ele geçirince aklınıza gelen her şeyi denemek için sabırsızlanır, sizinle ilgili ne düşünürse düşünsün, umursamazsınız. Bu da aşksız seksin en büyük avantajı olsa gerek.

Cinsellik için cinsellik yaşandığında işler iyi gitmezse, beklentiler çok büyük olduğu için yaşanan hayal kırıklığı da çok büyük olur. Ne de olsa söz konusu olan zaman kaybı... Ancak insan sevdiği biriyle cinselliği yaşadığında, orgazm olmasa bile bunu önemsemez ve yine de o kişiye dokunmaktan mutluluk duyar.

• Kısaca bir benzetmeyle özetlemek gerekirse; seks yapmak, kocaman bir hamburger yemek gibidir. Müthiş lezzetlidir, kendinizi tamamen doymuş hissedersiniz ama kısa bir süre sonra yine acıkırsınız. Oysa sevişmek, besin değeri yüksek bir yemek yemektir. Lezzetli olmasının yanı sıra bedeninize ve ruhunuza faydası da dokunur.

False