GeriCinsellik Hapı yuttunuz
MENÜ
  • Yazdır
  • A
    Yazı Tipi
  • Hürriyet Twitter
    • Yazdır
    • A
      Yazı Tipi

Hapı yuttunuz

"Sertleşme sorunu bulunan erkeklere yönelik ilk hap 1999'da 'İktidarsızlığa son' müjdesiyle piyasaya çıktı. Ardından iki ilaç daha benzeri iddialarla geliştirildi."

Bugün dünyada 2.1 milyon kutudan fazla ilaç tüketildi. Ama bakıldı ki hapı almak, sorunları çözmek ve çiftleri mutlu etmek için yetmiyor. Hatta giderek ereksiyon için hapa bağımlı hale gelen erkeklerden söz ediliyor. Bu kez de 'Yeni geliştirilen ilaçlar, cinsel mutluluk için yetiyor mu? Seks terapinin yerini tutuyor mu?' tartışmaları yapılmaya başlandı.

Sertleşme sorunuyla ilgili 1940'larda yapılan araştırmalarda, sorunun yüzde 90 psikolojik, yüzde 10'unun da organik kökenli olduğu sonucuna varılmıştı. 1980'lerin sonundan firmaların ilaç geliştirme çalışmaları yoğunlaştı. Bu kez sertleşme sorunun yüzde 90'ının organik, geri kalanın psikolojik olduğu öne sürüldü.

Ağızdan alınan ilaç tedavileri ilk ortaya çıktığında, herkes sorunla uğraşan ürologların işinin sona erdiği ve penil protez kullanımının azalacağını ileri sürdü! Benzer şekilde psikolojik yaklaşımların da artık çok gerekli olmadığını savunanlar çoktu.

Son birkaç yıldır ise ilaçların tek başlarına tedaviye yetip yetmediği tartışması aldı başını gidiyor.

Psikiyatri Uzmanı Dr. Emre Kapkın, sertleşme sorununun ilaçlarla tedavi edildiği ve bunun psikoterapiye ihtiyacı ortadan kaldırdığı görüşüne katılmıyor. Dr. Kapkın, gerek sertleşme sorunu gerekse diğer cinsel işlev bozukluklarının ilaçla tedavisinin 'olanaksız' olduğunu savunuyor.

'Cinsel terapi aynı zamanda kadın- erkek ilişkisinin eğitimi' diyor. Dr. Kapkın'a göre, penisi ilaçlarla sertleştirmek mümkün. Ancak orgazma yararı yok. Bunun ilaca bağlı iyileştirme mi, yoksa hekim eliyle çifte verilmiş bir zarar mı olduğu ise tartışmalı.

Dr. Kapkın, 'Bu etik midir? Aslında bu sadece üremeye yönelik bir çiftleşmeden ibaret. Yani kadının aşağılanması, eşyalaştırılması ve doğum aracına indirgenmesi... Kuşkusuz erkeği de aşağılar ve onu damızlık bir hayvana indirger' diyor.

İlaca bağımlılık oluşturuyor

Çağdaş seksolojiye göre sevişme iki insan arasında olur. Dr. Kapkın, cinsel terapinin başvuran çiftlerde organlar arası ilişki yerine, insanlararası ilişkiye geçirmeye dayandığını anlatıyor.

Dr. Kapkın, ilaçlarla sağlanan ereksiyon ve çiftleşmenin en önemli zararlarından birinin de erkeğin ve kadının kısa sürede bu ilaçlara bağımlı hale gelmeleri olduğunu belirtiyor:

'Kuşkusuz bu bağımlılık eroin bağımlılığı gibi fiziksel bir bağımlılık değil.'

Sertleşmesini ilaca bağlı olduğunu düşünen erkekte koşullanma ve korku gelişiyor. İlaç almadığında sertleşme sorunu yaşamaktan korkuyor. 'Ben cinsel işlev bozukluklarında hiçbir ilaç kullanmam. Eğer bozukluk örneğin depresyon gibi ruhsal bir soruna bağlı olarak gelişmişse o rahatsızlığın tedavisinden sonra cinsel terapiye başlarım. Biz aynı işi insanların sadece birbirlerini beş duyularıyla incelemelerini ve birbirleriyle konuşmalarını sağlayarak çok daha kalıcı bir biçimde iyileştiriyoruz' diyor.

İlaç yetmez karşısındakine saygı yoksa

Medİstanbul Kliniği Üroloji Uzmanı Dr. Haluk Kulaksızoğlu'na göre ise cinsellik başlangıcında beyindeki uyarılmalar önemli. Bunun en basit kanıtlarından birini penis damarlarının incelenmesi için yapılan doppler çekiminde gözleniyor.

Penis içerisine yapılan sertleşmeyi sağlayıcı maddelerin verilmesinin yanında hastaların kendilerini uyarmalarıyla daha başarılı sonuçlar alınıyor:

'Bu nedenle aslında organik veya psikojenik ayırımının yapılmasının günümüz hasta yaklaşımında yeri olmadığını düşünüyorum. Çünkü sertleşme sorunu hastanın psikolojisini etkiler. Belki de cevaplanması gereken soru, bizim organik hastalık bulduğumuz erkeklerde psikolojik destek tedavisine ihtiyaç duyup duymadığımız. Benim şahsi görüşüm seks terapisi, kişilerin ve partnerlerinin tedaviden beklentilerini daha iyi anlamalarını sağlar. Tedaviye uyumu arttırır.'

Psikoterapi tek başına tedavi etmiyor

Dr. Kulaksızoğlu'na göre, ağızdan alınan sözkonusu ilaçları kullanan herkes bu tedavilerden fayda görmüyor:

'Psikiyatristlerden tedavinin çeşitli aşamalarında yardım talebim oluyor. Sertleşme değerlendirmesinde tedavi başlamadan önce, bu konuda deneyimli bir seks terapistinin hastaları görmesini tercih ediyorum. Yine de ilaçların psikoterapinin gerekliliğini azalttığı ve tedaviyi değiştirdiğini düşünüyorum. Psikoterapi kendi başına bir tedavi seçeneği değil, tüm tedavinin bir parçası olabilir.'

Erkek sertleşme sorunu ağırlıklı olarak orta yaşla birlikte çıkıyor.

Bu arada kadınlar da özel bir dönem olan menopoza giriyor. Sertleşme sorunu yaşayan erkekler ilaç alırken, benzer sorunu yaşayan eşlerini atlamak eksik tedavi aslında. Kadınlar, cinsel isteksizlik, kayganlaşmada sorun, depresyon gibi sorunlar yaşıyorlar.

Dr. Kulaksızloğlu, 'Bu durumda sadece sorunu olan erkeğin tedavi edilmesi sorunları çözmüyor. Hatta daha da arttırabiliyor. Kadının da iyi değerlendirilmesi gerekiyor. Kadın, eşini ve doktoru 'Bu yaştan sonra bunlara ne gerek var?' gibi bir anlayışla tedaviden uzaklaştırmaya başlar. Bunun devam etmesi erkekleri evlilik dışı ilişkilere itebilir' diyor.

Erkek ilacı aldım hazırlan mı desin

Konunun tıbbi kongrelerde de tartışılmaya başlandığını anlatan Psikolog Ayşe Kayhan, 'Diyelim ki erkeğe ilacı verdik, ereksiyonu sağladık. Peki kadının sekse hazır olmadığı? Erkek, 'İlacı aldım. Hazırlan' mı diyecek eşine. Seks böyle yaşanılmaz. Bakışma ya da ne bileyim saçı atma gibi bir uyaranla başlayan bir süreç. Zaten ilaclar alındıktan sonra ereksiyon için uyarılma da gerekiyor. Sadece teknik anlamda bir boşalmayı hedefliyorsak zaten olaya tek taraflı bakıyoruz demek. Erkeklerin iktidar ilişkisi korunmuş oluyor sadece.' Kayhan, artık örneğin Viagra kullanan erkeklerin eşleri üzerinde de araştırmalar yapıldığını anlatıyor. 'İlaca ihtiyaç duyan erkeklerin partnerleri genellikle menopoz dönemindeki kadınlar oluyor. Bunların istekleri ne peki?' diyor.

İlk basamak tedavi ilaç

Cerrahpaşa Tıp Fakültesi Androloji Bilim Dalı Öğretim Üyesi Prof. Dr. Emre Akkuş, ilaç tedavisinin ilk basamak tedavisinde seks terapisine ihtiyaç olmadığını düşünüyor.

'Cinsellik iki kişi arasında olur. Eğer soruna yol açan faktörler, partlerin kişilik, davranış, olaya yaklaşımındaki farklılıktan kaynaklanıyorsa iki taraflı tedavi edilmesi gerekir. Çiftlerin beraberliklerinde evlilik sorunları, tensel uyumsuzluk, cinseliği yaklaşım, algılama ve cinsellikten beklentilerinde farklılık olabilir. Bu durumda seks terapist veya konuyla ilgili psikologtan da yardım alınabilir' diyor. Prof. Dr. Akkuş, ilaç tedavisinin yeni bir sorun getirdiği görüşüne katılmıyor.

Tam tersi cinsel sorunları bulunan ve ilişkiden kaçan erkeklerin eşleriyle sorun yaşabileceğini belirtiyor. Ama örneğin menopoz döneminde olan bir eş sözkonusuyla ve bu döneme özgü cinsel isteksizlik, kuruluk gibi sorunlar yaşıyorsa erkeğin de anlayış göstermeyi ihmal etmemesi gerektiğini hatırlatıyor.

İlaç ve terapiden istenen sonucu alamayanlar için penise enjeksiyon, ondan sonra da penil protezler (mutluluk çubukları) gündeme geliyor.

False