Çocuğun üçüncü ebeveyni; Anne baba ilişkisi

Çeşitli nedenlerle ilişkilerini evlilikle taçlandıran çiftler bir süre sonra yine çeşitli nedenlerle çocuk sahibi olmaya karar verirler. Evlilikten önce evlat, çalışan, öğrenci gibi birçok role sahip olan bireyler, evlilikle birlikte eş rolünü de bu rollere dahil eder ve kısa sürede diğer rollerini aksatmadan bu role uygun davranmaya başlarlar.

Haberin Devamı

Çocuk sahibi olunduğunda ise eş rollerine anne baba rolleri eklenir. İşte bu andan itibaren sürecin doğal getirisi olarak tüm roller, anne-baba rollerinin gölgesinde kalır. Aynı ev içerisinde yaşayan iki kişinin ortak rol değişimi doğrultusunda da bu durumdan en çok etkilenen rol olan eş rolü, ihmal edilen ve ihmal edildiğinin farkında olunmayan bir rol olarak karşımıza çıkar. Bu yaşam döngüsü sırasında anne, baba ve eş rollerinin dengeli sürdürülmesi çocuğun gelişimi için salt iyi anne baba olmaktan daha fazla önem arz etmektedir. Nitekim eş rolü ve anne baba rolü çocuğun gelişimini aynı ölçüde etkilemektedir.

İyi bir ebeveyn olmak için yalnızca iyi bir ebeveyn olmak yeterli midir?

Ev ortamı, çocuğun ilk sosyal çevresi olmakla birlikte çocuğu gelecekteki yaşantısına hazırlayan ilk okuludur. Çocuklar diğer insanlarla iletişimlerini, kendilerine ait algılarını, dil, sosyal, duygusal gelişimlerini ilk olarak bu ortamda geliştirirler. Bu süreçte anne baba rehberliğine ihtiyaç duydukları kadar huzurlu bir ev ortamına da ihtiyaç duyarlar. Nitekim kişilerarası problem çözme becerilerini ebeveynlerini gözlemleyerek geliştiren çocuklar için anne babanın kendi problemlerini nasıl çözdükleri oldukça önemlidir. Romantik ilişkilerde, çiftlerin ayrı ayrı iyi veya kötü insan olmaları değil, birlikte uyumlu veya uyumsuz olmaları ilişkinin sürdürülebilirliğini etkiler. Uyumlu çiftlerin birbirlerine karşı saygılı, kabul edici, şeffaf, işbirlikçi, çözüm odaklı, problem çözmeye istekli, iletişime açık, birbirlerinin isteklerine duyarlı olmak gibi artırılabilecek olumlu yaklaşımları o ilişkinin sağlıklı ilişki olarak tanımlanmasını sağlar. Sağlıklı ilişkiye sahip eşlerin dünyaya getirdikleri çocukları, ev ortamında bu ilişkinin özelliklerini gözlemlediğinden benzer ilişkiler kurma konusunda daha yetenekli olacaklardır. Yapılan araştırmalar evlilik doyumu yüksek olan ebeveynlerin çocuklarının yapıcı problem çözdüklerini, empati becerilerinin geliştiğini, sosyal ilişkilerde başarılı olduğunu ve duygusal zekalarının daha yüksek olduğunu göstermektedir.

Haberin Devamı

Diğer yandan çocuklarıyla birebir ilişkilerinde sağlıklı iletişim kuran ancak çift olarak ilişkilerini sağlıksız yaşayan bireylerin çocuklarında, gözlemledikleri davranışlar nedeniyle olumsuz birçok özellik görülür. Yapılan araştırmalar anne baba arasındaki ilişkinin sağlıksız olduğu çocuklarda; stres hormonu artışı, saldırganlık, yalan söyleme, düşük akademik başarı, kurallara uymama, yıkıcı problem çözme, utangaçlık, düşük benlik saygısı, içe kapanıklık ve depresyon gibi olumsuz durumların ortaya çıktığını göstermektedir.

Haberin Devamı

Tüm bu nedenler göz önünde bulundurulduğunda tek başına iyi ebeveyn olmanın çocuğun olumlu kişilik özellikleri geliştirme konusunda yeterli olamayabileceği sonucuna ulaşılabilir.

Ne Yapılmalı?

• Eğer çiftler aynı evi paylaşmaya devam ediyorlarsa, eş rollerini aksatmadan ebeveyn rollerine devam etmeli, evliliklerinde problem olduğunu düşünüyorlarsa destek almaktan kaçınmamalılardır.

• Evlilik, çocuk sahibi olmak gibi durumların doğal krizler olduğu unutulmamalı, adaptasyon sürecinde verilen tepkilerin anormal olmadığı ancak zamanla azalması gerektiği bilinmelidir.

• Ev içerisinde sesler sürekli yükseliyorsa veya hiç konuşulmuyorsa çözüm için adım atılmalıdır.

• Evlilik doyumunun çocuğun gelişimi üzerindeki etkisi kabul edilmeli ve bu doyumu artırıcı planlar yapılmalıdır.

• Problemin çözümünün, problemin kabul edilmesiyle başladığı unutulmamalıdır.

Haberin Devamı

‘Bir çocuğun üç ebeveyni vardır; anne, baba ve anne ile baba arasındaki ilişki. Bu üçüncü ebeveyn çok etkilidir.’ - Byron Norton

 

Yazarın Tüm Yazıları