BİR SORUDAN FAZLASI | Babalar da hamilelik sendromu yaşar mı? 'Eşim de benimle birlikte kilo aldıkça moralim düzeliyordu'

Güncelleme Tarihi:

BİR SORUDAN FAZLASI | Babalar da hamilelik sendromu yaşar mı Eşim de benimle birlikte kilo aldıkça moralim düzeliyordu
Oluşturulma Tarihi: Ocak 25, 2024 13:44

Eşi Yıldız Çağrı Atiksoy hamile olan oyuncu Berk Oktay, geçtiğimiz günlerde yaptığı açıklamada ‘sempatik gebelik’ yaşadığını ve 7 kilo aldığını söyledi. Oktay gibi pek çok erkek, eşleri gebe kalır kalmaz kurdukları duygusal bağdan dolayı, aşerme, kilo alma, mide bulantısı gibi gebelik belirtileri yaşıyor. Tıptaki adı ‘kuvad (couvade) sendromu’ olan bu olgu oldukça yaygın olsa da birçok baba adayı durumun farkında olmuyor. Önce hamilelik sendromu yaşayan babalar ve eşleri ile konuştuk, ardından da uzmanımızdan Kuvad sendromunun detaylarını dinledik.

Haberin Devamı

Çiftlerin bebek bekleme dönemi hem anne hem de baba adayı için oldukça heyecanlı geçer. Hormonlarda yaşanan değişimlerle birlikte anne adayı fiziksel ve psikolojik anlamda birçok değişim yaşar. Ancak bu süreçten sadece anne adayları değil baba adayları da etkilenir. 

Eşi Yıldız Çağrı Atiksoy hamile olan oyuncu Berk Oktay, geçtiğimiz günlerde yaptığı bir açıklamada baba adaylarının yaşadığı hamilelik belirtilerine dikkat çekti.

Oktay'ın, "Hamilelik süreci beraber gidiyor aslında. Yıldız kilo almıyor, ben alıyorum. 7 kilo aldım ben. Tıpta da böyle bir şey varmış, çok fazla empati kuran erkeklerde olurmuş. 'Sempatik gebelik' deniyormuş buna" sözleri pek çok kişinin yaşadığı Kuvad sendromunu yeniden gündeme getirdi.

Uzmanlara göre, genellikle hamileliğin 3'üncü ayından itibaren eşlerin babalık konusunda endişe duyması, hatta annenin ikiz kız kardeşinin ya da yakın arkadaşlarının sempatik gebelik sendromu yaşaması olası bir durum. Özellikle baba adayı, anne adayında meydana gelen fiziksel değişimlerin önemli bir kısmını yaşayabiliyor, karında büyüme, aşerme, mide bulantısı hatta doğuma doğru kramplar ve doğum ağrıları bile hissedebiliyor.

Haberin Devamı

BİR SORUDAN FAZLASI | Babalar da hamilelik sendromu yaşar mı Eşim de benimle birlikte kilo aldıkça moralim düzeliyordu

Kanal D ekranlarında yayınlanan ve 40’lı yaşlarındaki tıp dehası olan Dr. Ateş Hekimoğlu’nun maceralarını konu alan 'Hekimoğlu' dizisinde de bu konu gündeme getirilmişti. Dr. Hekimoğlu, sürekli kilo alan sabah bulantıları yaşayan midesi bulanan bir erkeğe bir bakışta kuvad sendromu teşhisi koymuştu.

Biz de ‘Bir Sorudan Fazlası’ serimizde hem hamilelik döneminde benzer şeyleri yaşayan çiftlerle hem de Kadın Doğum Uzmanı Dr. Kağan Kocatepe ile konuştuk.

'EŞİM DE BENİMLE BİRLİKTE KİLO ALDIKÇA MORALİM DÜZELİYORDU'

Ebru K. (37)

Ben hamilelik döneminde çok kilo aldım, iştahım o kadar açılmıştı ki ne yesem doymuyordum. 3'üncü aydan itibaren çok hızlı kilo almaya başladım. Eşim gayet fit bir adamdı haftada iki üç kere de spora giderdi ama benim hamileliğimle birlikte o da yatışa geçti.

Onun işte olduğu saatlerde ben evde çok fazla yemiyordum aslında ama akşam o eve geldikten sonra daha çok yemeye başlıyordum. Sonra baktım o da yavaş yavaş benimle birlikte yemeye, yemekten sonra atıştırmalık bir şeyler sipariş vermeye başladı. Sürekli ‘Canım tatlı çekti... Pizza mı söylesek, hamburger mi yesek?’ diye gece yarısı siparişler verir oldu.

Haberin Devamı

Ben çok kilo alıyorum diye üzülüyordum ama eşim de benimle birlikte yedikçe ve kilo aldıkça içten içe mutlu oluyordum, moralim düzeliyordu.

Bizi gören arkadaşlarımız eşimin göbeğinin benimkinden daha büyük olduğunu söyleyip dalga geçiyorlardı. Çok morali bozuluyordu ama doğumdan sonra normale döneceğimizi düşünüyor ve anın keyfini çıkarıyordu.

Ne var ki doğum yaptıktan sonra da yemek ataklarım azalmadı. Emzirdikçe yemeğe saldırdım, tabii benimle birlikte eşim de yedi. Ben emzirdiğim için kilo vermeye başladım ama eşimde kilolar olduğu gibi kalmaya devam etti. Doğum sonrası depresyonunu anneler yaşar ya bizde babamız fena depresyona girdi. Kilolarına iyiden iyiye kafayı takmaya başladı ama kendine engel olamadığı için yemeye de devam ediyordu. Yani bizde kim hamile kim lohusaydı roller karıştı. 

Haberin Devamı

Neyse ki bir yıl sonra ikimiz birlikte tekrar normal yeme düzenimize döndük, o da kilolarını vermeye başladı.

'MEĞER BABALAR DA AŞERİYORMUŞ, BEN RESMEN KESTANE AŞERMİŞTİM'

Murat E. (41)

Benim eşim hamilelik döneminde çok sorun yaşamadı. Sabah bulantıları olmadı, 'Şunu aşerdim' diye de tutturmadı. Sadece son aylar çok sıcak havalara denk geldiği için özellikle geceleri çok bunalıyordu.

O dönemde ben de resmen onun gibi bunalıyor, geceleri sürekli uyanıyordum. Eşim gibi bacağımın arasına yastık alıp uyumaya başladım. Onun gibi buzlu su içmeye alıştım. Hatta eşim 'Başım ağrıyor' ya da 'Karnım ağrıyor' dediğinde ben de vücudumda ağrı hissediyordum ilginç bir şekilde. Onun acı çekmesine üzüldüğüm için psikolojik olarak ben de acı çekiyordum sanırım. Ama yazın ortasında kestane aşermem bizim hamilelik serüvenimizde yaşadığımız en ilginç şeydi.

Haberin Devamı

Ben birden deli gibi kestane yemek istedim, eşim ‘Hamile olan benim sana ne oluyor’ dedi ama açıklayamadığım bir şekilde canım kestane çekiyordu. Yazın kestane bulmak çok zordu tabii, püresi vardı, şekeri vardı ama ben kışın arabalarda satılan dumanı tüten kestaneden istiyordum. Meyve sebze haline bile gittim ama bulamadım maalesef.

Önceden hamile kadınların aşerme olayına pek inanmazdım, eşlerine naz yaptıklarını düşünürdüm ama demek ki gerçekmiş. Eşimin kontrolüne gittiğimizde doktorumuza anlatmıştık bu yaşadığım şeyi, o da babaların da aşerdiğini hatta hamile gibi ağrı çeken babaların bile olduğunu söylemişti.

BİR SORUDAN FAZLASI | Babalar da hamilelik sendromu yaşar mı Eşim de benimle birlikte kilo aldıkça moralim düzeliyordu

Haberin Devamı

'BEN 10 KİLO ALDIM EŞİMSE 11 KİLOCUK ALDI'

Serpil M. (33)

Ben ilk hamileliğimde ilk üç ay mide bulantısından dolayı çok fazla yemek yiyemedim. Sadece kahvaltılık bir şeyler yiyebiliyordum. Annem doğru düzgün besleneyim diye her gün gelip yemek yapıyordu ama ben yiyemediğim için yemeklerin hepsini ziyan olmasın diye eşim yiyordu.

İlk 3 ay ben 1 kilo aldım eşim 5 aldı. Ben sonraları daha fazla yemeye başladım tabii, eşim de ben yemeye başladıkça daha da iştahlandı, yedikçe yedi. İkimizin göbekleri de aynı oranda büyüdü diyebilirim. İşin tuhaf tarafı eşim bundan keyif de alıyordu. 'Seni hamilelik döneminde yalnız bırakmıyorum, beraber hamileyiz gibi geçiriyoruz bu dönemi, fena mı?' diyordu.

Ben hamileliğimi 10 kilo olarak tamamladım ve doğuma girdim. Eşim ise tam 11 kilo aldı. Benim doğumdan sonra karnım inince kendi karnına bakıp ‘Bu nasıl inecek’ diye hayıflanmaya başladı ve aldığı kiloları bir yılda zor verdi.

3 yıl sonra tekrar hamile kaldım. Eşime hamile olduğumu söylediğimde ilk tepkisi ‘Acil diyete giriyorum’ oldu. O dönemde benimle birlikte kilo almadı ama yine hep yanımdaydı, en ufak sıkıntı yaşadığımda benimle birlikteydi, ağrım olduğunda onun da canı yanıyor gibi yüzünü buruştururdu.

İki hamileliğimde de benimle birlikte hamilelik serüvenime ortak oldu, hatta benim yerime bile aşerdi. Doğumdan sonra da bebeklerimizin bakımına dahil oldu kucağında uyuttu, bezini değiştirdi, biberonla sütünü verdi. Ben böyle bir eşim, çocuklarım da böyle bir babaları olduğu için çok şanslıyız.

* * * * *

Avustralya’da 2010 senesinde yapılan bir araştırmada erkeklerin yaklaşık olarak yüzde 31’inde Kuvad sendromu yaşandığı ortaya çıktı. İngiltere’de yapılan başka bir çalışmada ise Kuvad sendromu görülen erkeklerin oranı yüzde 25 olarak belirtilmişti.

Kuvad sendromu sık yaşanan bir durum mu?

Kadın Doğum Uzmanı Dr. Kağan Kocatepe, kuvad sendromuyla ilgili sorularımızı cevaplamadan öne bu durumun aslında bazı ilkel toplumlarda halen uygulanan bir gelenek olduğunu söyledi ve ekledi:

“Bu geleneğe göre doğumun ağrısız seyretmesi ve anne ile doğacak bebeğin kötü ruhlardan korunması için anne adayı doğum sancıları başlayıp doğum yatağına alındığında baba adayı da bir yatağa yatırılır ve doğum olana kadar burada bekler. Bazı baba adayları burada eşleriyle özdeşleşerek doğum ağrılarına benzer ağrılar bile hissederler.”

Kocatepe, literatürde Ürdün’de yüzde 59, Polonya'da yüzde 72, İsveç'te yüzde 20, Amerika Birleşik Devletleri'nde yüzde 25-97, Tayland'da yüzde 61, Çin'de yüzde 68 oranında baba adayının eşlerinin gebeliği sırasında kuvad sendromunun belirtilerinden en az birini yaşadıklarını belirterek şunları söyledi: "Türkiye için bir oran vermek zor ancak başta kilo almak olmak üzere, hafiften ağıra belirtilerin baba adaylarının üçte birinde görüldüğünü rahatlıkla söyleyebilirim."

Baba adaylarında anne adaylarının tersine gebelik esnasında cinsel arzuda önemli değişiklikler meydana gelmediğini ve gebeliğin tüm dönemlerinde cinsel ilişki ihtiyacının normal bir şekilde devam ettiğini belirten Kocatepe, bazı baba adaylarında ise hamilelik döneminde önemli ruhsal değişiklikler meydana gelebileceğini, bu psikolojik değişikliklerin ileri boyutlara ulaştığında libido azalmasına ve bedensel belirtilerin de ortaya çıkmasına neden olabileceğini söyledi ve ekledi.

Kocatepe, “Bazı baba adaylarında ruhsal değişikliklerin ortaya çıkardığı bedensel belirtiler tedavi gerektirecek kadar ileri boyutlara ulaşabilir. İşte bu durumda kuvad sendromu yaşanıyor. Bu değişikliklerin hormonal bir bağlantısı olduğunu düşündürecek bulgular ise bulunmuş değil” diye konuştu. 

Bir toplumun etnik azınlığına ait bireylerde, daha önce çocuğu olanlarda, ruhsal ya da bedensel sağlık problemleri olanlarda, düşük gelirlilerde ve özellikle de gebeliğe yoğun duygusal tepki geliştiren erkeklerde kuvad sendromu daha sık gözlenir.

Dr. Kağan Kocatepe

Kocatepe, erkeklerin bir baba adayı olarak, eşleri gebe kaldığında çoğu durumda bilinçdışı olarak aşağıdaki üç davranış kalıbından birini uyguladığını söyledi:

‘İzleyici’ kalmayı tercih eden baba adayı duygusal anlamda kendini hamilelik gerçeğinden soyutlar ve olayı sanki kendi dışındaki bir çevrede oluyormuş gibi hisseder.

‘Katılımcı’ olmayı benimseyen baba adayı duygusal ve diğer açılardan tümüyle eşiyle iş birliği içindedir. Gebelik gerçeğinin ve yaratmakta olduğu değişikliklerin tümüyle farkındadır. Sorumluluk duygusu belirgindir.

'İşlevsel' konumdaki baba adayı ise genel olarak ilk ikisinin arasında bir yerdedir ve duygusal açıdan gebeliğe uzak olmakla beraber, maddesel sorumluluklarının tümüyle farkındadır.

Baba adayları eşlerinin kilolarına özellikle takıntılı olduklarından ben iki sene boyunca kendi kliniğimde her muayenede anne adaylarıyla birlikte baba adaylarının da kilolarını ölçtüm. Hem merak ettiğim için hem de kendilerinin de kilo aldıklarını farkına varmaları için. Sonuç itibarıyla bu baba adayı kilo ölçümü onların eşlerinin kilolarına olan takıntılarını çözmelerine faydalı oldu. Baba adaylarının yaklaşık yüzde 50'si eşleriyle birlikte kilo almışlardı. 

Dr. Kağan Kocatepe

Kuvad sendromu belirtileri nelerdir?

Kuvad sendromunun anne adayının gebeliği esnasında baba adayında birincil olarak ruhsal değişiklikler, ileri durumlarda ise bedensel belirtilerin ortaya çıkmasına yol açtığını yineleyen Kocatepe, bu değişikliklerin neler olduğunu anlattı:

“Ruhsal değişikliklerin temelinde baba kimliği kazanmakla artacak olan sorumlulukların yarattığı kaygılar yatar. Yine özellikle katılımcı baba adayları gebelik ve doğum konusunda anne adayının yaşadığı endişeleri tümüyle (bazı durumlarda anne adayından daha yoğun) yaşayabilirler. Bu endişe ve kaygılar kendini baş ağrısı ya da bel ağrısı şeklinde dışa vurabileceği gibi gerçek bir gebelik sendromu da yaşanabilir.”

Kuvad sendromunun dışarıdan birinin fark edemeyeceği kadar hafif seyrettiği durumlar olduğu gibi gerçek bir ruhsal bozukluk tablosunun da yaşanabileceğini, en hafif şekliyle erkeğin eşiyle birlikte gebelik belirtilerini yaşayacağını ifade eden Kocatepe, ileri durumlarda nedeni açıklanamayan baş ağrıları, kolay sinirlenme, gerginlik, yerinde duramama, kilo alma, gaz sancıları, bel ağrıları gibi belirtilerin ya da tam bir depresyon tablosunun ortaya çıkabileceğini söyledi.

Kuvad sendromunun ek bir stres faktörü yaratması nedeniyle çiftin gebelikteki cinsel yaşamını derinden etkileyebileceğini sözlerine ekleyen Kocatepe "gebe erkeğin" kaygılarıyla başa çıkmanın zor olabileceğini, kuvad sendromu yaşayan erkeklerde psikoterapi ya da ilaçla tedavinin faydalı olduğunu, ancak sendromu yaşayan kişilerin bu belirtilerin kendilerine özgü olmadığını, doğumla birlikte ortadan kaybolacağını ve başka erkeklerin de buna benzer ve daha ağır belirtiler yaşayabileceklerini bilmesinin çok önemli olduğunu vurguladı.

BAKMADAN GEÇME!